YAKLAŞIMIMIZ

Bahçecilik Terapisi / Organik Bahçecilik

Bahçecilik Terapisi çiçek, sebze, meyve ve ağaç yetiştirme sanatı ve bilimini insan davranışı, sinirbilim ve danışmanlık psikolojisindeki en güncel teorilerle birleştirir.

Bahçecilik terapisi, belirli terapötik tedavi hedeflerine ulaşmak için geleneksel danışmanlık teknikleriyle birlikte bahçe faaliyetlerini kullanır.

 

Bahçecilik terapisi, temel amacı sağlığı iyileştirmek ve değişime dair ilham verici motivasyon oluşturmak ile sosyal, bilişsel ve fizyolojik işleyişi geliştirmeyi amaçlayan danışan-merkezli bir tedavi modelidir. Katılımcıları bakım veren rollere koyarak, hem büyüme-odaklı hem de yaşamı-onaylayan deneyimsel bir ortam oluşturmayı mümkün kılabilmektedir.

MUSE TDM’deki bahçeler, büyümenin neye benzediğinin canlı bir örneğini sunarak, kelimelerin ve eylemlerin eşleştiği bir kültür yaratarak, katılımcılara bahçenin ötesine  aktarılabilen güçlendirici yaşam becerileri kazandırıyor.

Bahçecilik Terapisi Tarihi

Doğaya verilen terapötik tepki, binlerce yıllık insan evriminin bir sonucudur. Ruh sağlığı hizmetlerinin kurumsallaşmasından önce, depresyon, anksiyete ve travma gibi sorunlar, günlük yaşamın sıradan görevleriyle iyileştiriliyordu.

Bahçecilik Terapisi, insanlık tarihinin en eski kayıtlarının bazılarında belgelenerek, Mısırlı firavunlara ruh hali dengesizliği tedavisi için bahçede günlük yürüyüşler reçete edildiği zamana kadar uzanmaktadır.

Yunan filozofları yemyeşil verimli bahçelerde hayat dersleri vermeleriyle tanınırlardı ve animist kültürler, toplumlarında anlam ve kimlik yaratmak için bitkilerin ve ağaçların biyolojik süreçlerini mitolojik hale getirmişlerdir.

Bununla birlikte, Bahçecilik Terapisi, 1800’lerin başlarında ilk özel psikiyatri kurumlarının ortaya çıkmasına kadar akıl hastalıkları için klinik bir tedavi haline gelmedi.

Bitkilere ve ağaçlara bakmanın sakinleştirici etkileri sonsuz olsa da Bahçecilik Terapisi, çeşitli profesyonel danışmanlık ve rehabilitasyon uygulamaları ile uyumlu olduğu kanıtlanmış olan yeni bir alan olmaya devam etmektedir.

Bazı Gerçekler:

  • Araştırmalar, insan ruhunun nörolojik temelini şekillendiren şeyin, doğadaki desenli tekrarlayan aktivitelerin duyuları harekete geçirmekte olduğunu buldu.
  • Antropologlar, insanlık tarihi boyunca nesillerin, ailelerin ve toplulukların doğaya yalnızca temel ihtiyaçları için değil, aynı zamanda güzellik, merak ve ritüelin kültürel gerekliliği ve ruhsal keşifler için de güvendiklerini doğruladılar.
  • Nöropsikoloji ve davranışsal epigenetik üzerine yapılan araştırmalar, otonom sinir sistemindeki biyolojik iyileşme yanıtının ilişkisel deneyimler ve doğal çevre ile doğrudan temas tarafından şekillendirildiğini gösterdi.

Yaklaşımımız

Duyusal entegrasyon ve somatik deneyim, MUSE Travma & Dayanıklılık Merkezi’nin terapötik bahçesinde çalışmanın güvenliği ve öngörülebilirliği ile örülmüş birçok müdahaleden bazılarıdır.

Klinisyenlerimiz ve program rehberlerimiz, bedendeki ve yakın çevredeki duyusal deneyimlerle fizyolojik bir uyumdan başlayarak, insanın kendi kendini düzenleme ve problem çözme kapasitesini uyaran nörogelişimsel bir yaklaşımla eğitilmiştir.

MUSE TDM Bahçecilik Terapisi sadece bir müdahale değil, aynı zamanda doğal dünya ile karşılıklı bir ilişkiyi beslerken, sinir sistemi içindeki aşırı uyarılma ve düzensizlik durumunu ele alan kapsayıcı bir felsefedir.

*Fotoğraflar: İsmail Şeker